Orhan Zeynel İle İktisat Fakültesini Konuştuk, Gençlerin Sorularına Cevap Aradık
Uluslararası Vizyon Üniversitesi İktisat Fakültesi Yüksek Lisans öğrencisi Orhan Zeynel ile röportaj gerçekleştirdik. Yeni tercih döneminde, öğrenci adaylarının akıllarındaki sorulara cevap aradık.
Orhan Zeynel Yüksek Lisans eğitimini Uluslararası Vizyon Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde sürdürüyor. Kendisi aynı zamanda Türk Gençlik Kulübü Resne Şube Başkanı görevinde bulunuyor.
-İlk sorumuz: Bölüm tercihini nasıl yaptınız?
Giriş yapacak olursam hayat yol ayrımları ile doludur, bölüm tercihleri’de bir yol ayrımı gibidir. Herşey “Benim yeteneklerim neler ve ben neler yapabilirim?” sorusu ile başlar…
Başarılı bir ilk, orta ve lise öğrenim süreci sonunda kendi beceri ve yeteneklerimi sorguladığımda oklar hep iktisat bölümünü göstermekteydi. Ayrıca beni yansıtan bir bölümde diyebilirim, bu yüzden tercih yaparken pek zorlanmadım.
Ben toplumsal konulara meraklı biriyimdir, buda beni aslında İktisat bölümüne yönelmemi sağladı. Günlük sosyal olaylar ve haberler, ekonomi dergileri, ekonomi ile bağlantılı kitaplar, araştırmalar vs ilgi alanıma girdiği için ben tercihimi İktisat bölümünden yana kullandım.
Bölümünüz ve Fakülteniz hakkında ne söylersiniz?
İktisat bölümü insanlara toplumda oluşan ekonomik konuları büyük bir pencereden ve derinden bakmamızı sağlar. İktisat sosyal bir bilim dalıdır, insanlığı ilgilendiren ve hergün karşılaştığımız bir konudur. İktisat bölümü ekonomik kalkınma, iktisadi düşünce, iktisadi planlama, uluslararası pazarlama, işletme ekonomisi, istatistik, proje yönetimi, sosyal kalkınma politikaları gibi birbirinden değerli ve ilginç dersleri içinde barındırmaktadır.
İktisat bölümü sayısal yeteneğe sahip olmayı, planlama,yönetme,uygulama gibi yeteneklerin bir arada olmasını gerektiren bir bölümdür aslında. Bunların yanında ileri görüşlü ve yaratıcı olmak, iyi iletişim, ikna kabiliyeti, işbirliği oluşturma gibi yeteneklerde gereklidir.
Bölüm ve fakülteler’den bahsederken kaliteli üniversite ve yüksek akademik başarı’dan söz edecek olursak, sadece Kuzey Makedonya sınırları içerisinde değil, Balkanlar’da hatta tüm avrupada bile (Türkiye dışında), Türkçe eğitim yapma hakkına sahip olan ve Türkçe eğitim sunan Uluslararası Vizyon Üniversitesi ailesine eğitim hayatım boyunca katkılarından dolayı teşekkürlerimi sunarım.
-Öğrenci adaylarına tavsiyeleriniz nelerdir?
Kendilerine bir hedef belirlesinler, başkalarının olumsuz düşüncelerine aldırmadan kendilerini nereye ait hissederseler o bölüme yönelsinler. Çünkü unutmayalımki geleceğimiz bizim elimizde. Günümüzde en büyük sorun düşünmeden ve sadece bir üniversite mezunu olayım düşüncesi ile bölüm seçimi yapmaktır, bu hataya düşmesinler.
Bizler toplum olarak avrupanın iyi yönlerini örnek almalıyız; eğitim sistemi, ekonomisi, iş disiplini gibi.. çünkü dünyanın en güçlü ekonomisine sahip Avrupa, bu özelliği ile en zengin kıtadır. Otomotivden mühendisliğe, tekstilden kimyaya, sağlıktan yenilenebilir enerji ve inovatif sektörlere kadar çoğu alanda uluslararası şirketlere ve oluşumlara sahiptir.
Ünlü şair Mehmet Akif Ersoy Avrupa’nın iş disiplinini şöyle özetlemiştir aslında; Almanya’nın Berlin şehrine gider. Tabii döndüğünde ona da soruyorlar, “Avrupa nasıl?” diye Akif, bu soru karşısında halen güncelliğini koruyan şu cevabı veriyor: “Ne olsun, gördüğüm kadarıyla işleri var dinimiz gibi, dinleri var işimiz gibi!” sözlerini söylemiştir.
Yabancı dil tavsiyesi olarak ise dünyada en çok konuşulan İngilizce dilini iyi öğrenmek çok şey katar bizlere. En başta kariyerimizde yükselmemizi ve eğitim hayatımızdaki başarımızı artırır. En önemlisi de kendimizi tüm dünyaya ifade etmemizin yolunu açar. Bunlara ek olarak Word, Excel gibi Office programlarını iyi derecede bilmelerini tavsiye ederim.
Bu uzun üniversite yolculuğuna çıkacak arkadaşlarıma bölüm veya fakülte ayırt etmeden başarılar dilerim, her şey gönüllerince olsun.