Yasin Atalko ile Diş Hekimliği Fakültesini Konuştuk, Gençlerin Sorularına Cevap Aradık
Aziz Kiril ve Metodi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi öğrencisi Yasin Atalko ile röportaj gerçekleştirdik. Yeni tercih döneminde, öğrenci adaylarının akıllarındaki sorulara cevap aradık.
Yasin Atalko eğitimini Üsküp’teki Aziz Kiril ve Metodi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde sürdürüyor. Bu yıl üçüncü sınıf öğrencisi.
Kendisi aynı zamanda Türk Gençlik Kulübü’nde Genel Başkan yardımcılığı görevinde bulunuyor.
-İlk sorumuz: Bölüm tercihini nasıl yaptınız?
Bölüm ve fakülte seçimi gerçekten öğrenci adayları için zorlu bir süreç. Vereceğimiz kararın ilerideki hayatımızı derinden etkileyeceği düşüncesi, en doğru kararı vermek için uzun uzun düşünmemizi gerektiriyor.
Hangi bölüme yatkın olduğum ve kendimi ileride hangi alanda çalışırken görmek istediğim gibi sorulara cevap ararken, uzun bir süre seçeceğim bölüm hakkında fikir yürüttüm.
Bölüm seçiminde karar verirken kendime şu soruyu sordum: “İleride kendimi ne olarak görmek istiyorum?”. Bu sorunun cevabını ararken hangi bölümlere kendimi daha yakın hissettiğimi de düşündüm. Bu sürecin sonunda tıp fakültesine kayıt yaptırmaya yani doktor adayı olmaya karar verdim.
Verdiğim kararın ardından, tıp fakültesine kayıt yaptırmaya karar veren diğer arkadaşlarımızla birlikte Aziz Kiril ve Metodi Üniversitesi Tıp Fakültesine başvurduk.
Fakat sonuçlar hiç de beklediğimiz gibi olmadı. Diğer 4 arkadaşımla beraber, lise not ortalamamız 5.00 olmasına rağmen, devlet mezuniyet sınavında bize bağlı olmayan sebeplerden aldığımız düşük notlar hiçbirimizin tıp fakültesine kayıt olmasına izin vermemişti.
Devlet mezuniyet sınavında verilen notların gerçekçi olmamasının yanısıra, fakülteye başvuru yaptığımızda,, bizim Türk olarak azınlıklar kotasında (Национална квота) kayıt olmamız gerekirken, orda da usulsüzlükler yapılmasının ardından hiçbirimiz Üsküp Tıp Fakültesi’ne kayıt yaptıramadık. Sadece 0.2 puan farkla kayıt yaptıramamıştık. Burda aslında sorumuluğu kendimde de aramaya çalışıyorum, dönüp o günlere baktığımda lise dördüncü sınıfta iken, öğrenciler olarak gerektiği kadar ciddi olmadığımızı görüyorum. Diğer taraftan okuduğumuz liselerde üniversite için rehberlik desteğinin olmaması ve kimsenin ciddi bir rehberlik etmemesi bu sorunu ortaya çıkaran başka diğer bir neden.
Bu sorunun ardından herkes farklı farklı üniversitelere kayıt yaptırmak durumunda kaldı. Ben de daha önceden ikinci bir seçenek olarak belirlediğim, bana sağlık sektöründe çalışma imkanı sağlayabilecek olan diş hekimliği fakültesine kayıt yaptırmaya karar verdim.
Şimdi geçmişe ve bu güne baktığımda belki bu kararın daha hayırlı olduğunu düşünüyorum.
Nasip.
-Diş Hekimliği Bölümü ve Fakülteniz hakkında ne söylersiniz?
Kavramsal olarak diş hekimliği ağız boşluğunun dentinasyonu ve oral mukozasının yanı sıra başta maksillofasiyal (çene ve yüze ait) bölge olmak üzere, çevresindeki ilişkili dokuların yapılarını, hastalıklarını, rahatsızlıklarını ve bozukluklarını çalışan, teşhis eden, önleyen ve tedavi eden tıp dalıdır.
Halk arasında sadece dişlerle ilişkilendirilmesine rağmen diş hekimliğinin alanı dişlerle sınırlı olmayıp temporomandibular eklem ve diğer destekleyici kas, lenf, sinir, damar ve anatomik yapılar da dahil olmak üzere kraniyofasiyal kompleksin diğer elemanlarını da barındırır.
Diş hekimliği bölümü, sağlık sektöründeki diğer bölümlerde olduğu gibi, en başta insana hizmeti sevmeyi gerektiren bir bölüm.
Bunun yanısıra sabır gerektiren, uzun soluklu bir süreç. İlk başta 6 yıllık fakülte, ardından da uzmanlık eğitimi, uzun süre okumayı ve öğrenmeyi gerektiriyor. Aynı zamanda sektörün sürekli bir gelişim içinde olması, hayatımız boyunca öğrenme ve gelişme zorunda olduğumuzun da bir göstergesi.
Üsküp Kiril ve Metodi Üniversitesi’nde Diş Hekimliği bölümü 6 yıllık bir eğitim sürecini kapsıyor. Bölümde okutulan dersler tıp dersleri ve mesleki diş hekimliği dersleri olarak nitelendirilebilir. Özellikle eğitimin ilk yıllarında tıp fakültesi ile hemen hemen aynı dersler gösteriliyor (Anatomi, Fizyoloji, Patoloji v.b). Fakat ileriki yıllarda gördüğümüz mesleki diş hekimliği derslerinin sayısı artıyor ve uzmanlık alanımız olan derslerde ağırlıklı eğitim almaya başlıyoruz. Diş hekimliği bölümü zor olmasına rağmen, pratik ve klinik dersler son derece ilgi çekici geçiyor.
Diş hekimliği bölümü okuma alışlanlığı gerektiren bir bölüm. Bu bölümde başarılı olmak, sıralı ve programlı bir çalışma alışkanlığına sahip olmayı gerektiriyor.
Ders sayısının fazlalığı, pratik dersler, vize ve final haftalarının uzunluğu, öğrencileri yoran diğer sebepler. Tüm bunların yanında Kiril ve Metodi Üniversitesinin ülkenin en köklü ve kaliteli eğitim veren bir kurumu olması, derslerde zorlukları beraberinde getiriyor.
6 yıllık fakültenin ardından farklı alanlarda uzmanlık yapmak mümkün. Bu bölümler; ağız cerrahisi, maksillofasiyal cerrahi, ortodonti, endodonti, pedodonti, peridontoloji gibi bölümlerden oluşuyor. Uzmanlık eğitimin süresi 3 yıldan başlayıp, bölüme göre değişiklik gösterebiliyor.
Eğitim dilinin Makedonca olması, ana dili farklı olan öğrenciler için ilk başlarda sıkıntılı sonuçlar doğuruyor, ama kısa sürede eğitim diline uyum sağlamak da son derece mümkün.Tüm bunların yanında burada eğitim alırken, farklı bölge ve topluluklardan kişilerle tanışıyor, arkadaşlıklar kuruyor ve tecrübe ediniyorunuz.
-Öğrenci adaylarına tavsiyeleriniz nelerdir?
Diş Hekimliğine yeni katılacak olan öğrenci adaylarına, verebileceğim en iyi tavsiye, belki çok klişe bir tavsiye olacak ama daha önce de belirttiğim üzere programlı ve sıralı ders çalışmaktır. Eğer bunu başarırlarsa önlerinde bir engel kalmayacaktır. Programlı bir çalışma, hem okul hayatımıza hem de özel hayatımıza vakit ayırmaya kolaylıkla imkan sağlayacaktır.
Bunun yanısıra üniversite hayatı düşmeyi ve düştükten sonra kalkmayı bilmeyi gerektiren bir dönem. Her gün zorluklarla karşılacağız fakat zorluğu aşmasını da bileceğiz. Başaramadığımız her şey için tekrar ayağa kalkıp, başarmak için çabalayacağız.
Üniversitedeki diğer dikkat etmemiz gereken bir konu da insan ilişkileri. Hocalarımız ve arkadaşlarımızla kuracağımız iyi ilişkiler, başarı oranımızı kesinlikle arttıracaktır. Eğer aksini yaparsak, başarı oranımız da eksi yönde gider.
Değinmek istediğimiz diğer bir konu eğitim dili konusu, bu son derece önemli. Bu konu üniversiteye başlamadan önce, Makedoncamızı geliştirme konusudur. Üniversiteye başlayan bir çok arkadaşımız ilk yılda, deyim yerindeyse ödeme fişi (уплатница) bile dolduramıyor, ki bu üniversite öğrencileri arasında eski bir espiri konusudur. Bu gibi sorunlar vakit ve enerji kaybına sebep oluyor.
Öğrenci adayı arkadaşların ilk yıllarında dil sorunu yaşamamaları için, üniversiteye başlamadan önce, özellikle lise dördüncü sınıfta, okumaya karar verdikleri bölümle ilgili kitaplar alıp okumalarını tavsiye ediyorum. Boş zamanlarında bu kitapları okumak onların hem dil bilgilerini geliştirecek hem de üniversiteye uyum sağlamalarını kolaylaştıracaktır.