Prof. Dr. Fadıl Hoca: “Kuzey Makedonya Türkleri Hem Yerlidir Hem Millidir”

1-21 Nisan tarihlerinde düzenlenmesi gereken fakat 5-30 Eylül tarihlerine ertelenen Kuzey Makedonya nüfus sayımını Uluslararası Vizyon Üniversitesi Rektörü ve Milli Sayım Koordinasyon Kurulu üyesi Prof. Dr. Fadıl Hoca ile konuştuk.

-Değerli hocam, sizler daha önce MATÜSİTEB, ADEKSAM gibi kurumlarda başkanlık yaptınız. Önceki nüfus sayımlarında da aktif olarak katılımınız ve çalışmalarınız var. Okuyucumuza 2002 yılında düzenlenen ve 2011 yılında ertelenen nüfus sayımları hakkında bilgi verir misiniz?

“ 2002 yılında düzenlenen nüfus sayımında Gostivar ve çevresinde yaşayan Türk toplumu olarak çok iyi bir şekilde organize olduk. O zaman MATÜSİTEB hala kurulmamıştı ve bu görevi ADEKSAM üstlenmişti. ADEKSAM olarak çok sayıda istatistik araştırmalar ve çalışmalar yaptık. Neticesinde başarılı bir şekilde nüfus sayımlarını tamamladık. Ben kurumun başkanlığını yapmaktaydım. Çalışma arkadaşlarım arasında Salih Murat, Tahsin İbrahim, Numan Aruç, Mükrem Sipahi, merhum Zihni Çulez, Sadik Şahin, Sebahedin Şaban, Hakim Diko ve şu anda zikretmeyi unuttuğum daha bir çok değerli kişi vardı ve hepsi bu süreçte aktif olarak çok önemli röl oynadılar. Makedon istatikçilerinin yaptıkları araştırmaları göze alarak, biz ADEKSAM olarak da aynı görüşteydik, 2002 yılında Makedonya’da yaşayan Türklerin oranının 5.9 civarında olmasını gerektiriyordu. Bunu Makedonya’nın meşhur istatikçisi, MANU başkanlığı da yapan Profesör  Ksente Bogoev de yazılı olarak öngörmüştü.

Bütün bunlara rağmen sayımların sonunda Türklerin nüfus oranı 3.8 çıkmıştı. ADEKSAM merkezinde yöneticiler olarak toplandık ve durum değerlendirmesi yaptık. Kamuoyuna açıklanan sonuçları kesinlikle kabul etmediğimize dair karar çıktı ve bir bildiri hazırlayarak bütün medya kurumlarına gönderdik. Tarihe de 2002 nüfus sayımlarını kabul etmeyen yegane kurum olarak geçtik. Bugün bile o sonuçlar bizler için kabul edilebilir değildir. Çünkü, o sayımlar istatistik olarak değil de siyasi sayımlar olarak düzenlendi.

2011 yılında ise nüfus sayımları, hiç bir geçerli açıklama yapılmadan sayımları düzenleyen hükümet tarafından durduruldu. Buna  istatistikten çok siyasi etkinin sebep olduğunu söyleyebiliriz.

-MATÜSİTEB’in düzenlediği “Nüfüs Sayımı Çalıştayı”na siz akademisyen olarak katılım sağladınız. Çalıştaya siyasetçiler, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve Kuzey Makedonya’da yaşayan Türklerin önde gelen kişileri katıldı. Çalıştayın sonunda kurulan Milli Sayım Koordinasyon Kurulunda da yine akademisyen olarak yer aldınız. Kurulun çalışmaları hakkında bilgi verebilir misiniz?

“ Uzun zamandan sonra MATÜSİTEB’in himayesi altında, anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’nin de destekleriyle Kuzey Makedonya’nın bütün önde gelen Türkleri bir istişare toplantısında bir araya geldi. Bu özlenen bir tabloydu. Toplantının sonunda dediğiniz gibi 15 kişilik bir nüfus sayımı kurulu kuruldu. Bu kurulda yerli ve milli üniversite olarak sadece Uluslararası Vizyon Üniversitesi yer aldı. Milli Sayım Koordinasyon Kurulu çalışmalarını çok aktif bir şekilde yürütmektedir. Aramızda kurduğumuz whatsapp grubunda devamlı olarak bilgi alış verişinde bulunuyoruz, paylaşımlar yapıyoruz. Özellikle aldığımız kararlardan biri, pandemi süreci sebebiyle geniş katılımlı toplantılar düzenlemeyeceğimiz ve bu yüzden sosyal medyayı çok aktif bir şekilde kullanmamız gerektiğiydi ve kullanıyoruz da. Halkımızı her şekilde bilgilendirmek konusunda kurulun işini çok iyi yaptığının kanaatindeyim. Bu çalışmaların sonucunda iyi neticeler alacağımızı da düşünmekteyim.

-2002 yılına kıyasla, 2021 nüfus sayımından nasıl bir sonuç beklemektesiniz. Türk nüfusu olarak çalıştayda söz konusu olan ve hedeflenen yüzde 7 oranını yakalayabilecek miyiz?

“ Öyle olduğundan endişe etseydik yüzde 7 oranını hedeflemezdik. Hatta, biz bundan eminiz de diyebilirim. Türkiye televizyonlarından birine verdiğim mülakatta, özellikle Türkiye’de yaşayan soydaşlarımızı bu konuda bilgilendirmeye gayret gösterdim. Eskiden konsolosluklarda yapılan bu kayıtlar şimdi bilgisayar başında kolay bir şekilde yapıldığı için herkesin katılmasını rica ettim. Bizim için bir kişinin bile çok önemli olduğunu dile getirdim. Bu hususta Türkiye’de faaliyet gösteren derneklerin de çalışmaları ve çabaları var.

2002 yılında hedeflediğimiz ve 5.9 oranında olduğumuza emin olduğumuzdan yola çıkarak, yüzde 7 oranını bu nüfus sayımında çok kolay bir şekilde yakalayabiliriz. Çünkü, son 20 yılda anavatanımıza göç yok denecek kadar az. Belki son 10 senede Batı Avrupa’ya ekonomik göç dalgası olsa bile, bu soydaşlarımızın nüfus sayımına katılmaları olanağı sağlanmıştır.

Nüfus sayımı sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte, Milli Sayım Koordinasyon Kurulu tekrardan toplanıp durum değerlendirmesi yapacaktır. Bu sefer gerçekten de manipülasyonların, siyasi oyunların olmadığı bir sayım olacağına inanmak istiyoruz. Sonucunda da Kuzey Makedonya Türk toplumu olarak hedeflediğimiz ve hakkettiğimiz neticeleri yakalayacağız diye düşünüyorum.

-2021 nüfus sayımının önemi hakkında okuyucularımıza ne gibi mesajlar vermek istersiniz?

“Toplum olarak şimdiye kadar o kadar kayıplarımız oldu ki, artık kaybetmeye tahammülümüz yok. Sadece kazanmak için çalışmamız gerekmektedir. Kuzey Makedonya’da hakça temsil sadece oranlara göre endeksli olduğu için maalesef, sırf sadece bunun için seferber olmamız gerekmektedir. Özellikle önümüzdeki en az 10 yıl içerisinde yeni bir nüfus sayımının yapılmayacağını göz önünde bulundurursak, bu sayımların seçimlerden çok daha önemli olduğunu söyleyebiliriz. 20 yıldır nüfus sayımı yapılmazken seçimler ise bir çok kez düzenlendi. Partilere küsersiniz, seçime çıkmayabilirsiniz belki ama nüfus sayımına kesinlikle katılmama gibi bir lüksümüz yok. Seçim ayrı bir şeydir, nüfus sayımı ise seçimlerin bile önemini artıran çok farklı bir şey. Herkesin bunun bilincinde olması gerekmektedir.

Osmanlı Devleti’nin bu topraklardan çekilmesinden sonra bile bizler bu topraklarda 105 yıldır  dilimiz Türkçe ve dinimiz İslam sayesinde dimdik ayakta duran bir milletiz. Krallık Yugoslavya’da, Tito Yugoslavya’sında bunu başarabildiysek bugün evimizde veya bilgisayar başında çok daha kolay başarabiliriz. Dedelerimiz o dönemlerde Türkçeden taviz vermemişler, biz de rehavete kapılmamalıyız.

Nüfus sayımına ailece kalabalık bir şekilde katılalım, bir olalım. Yarınlarımız aydınlık olsun, karanlık olmasın. Son olarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğanın ifadesiyle seslenmek istiyorum, “ Biz hem yerliyiz hem milliyiz”, madem ki hem yerliyiz hem milliyiz görevimiz de sayıma katılım sağlamaktır. Sayıma katılmakla bu topraklarda varlığımız kanıtlanacaktır.”