ahlak bir görüş değil başlı başına bir unsurdur

Zamanımızın ne yazık ki,sayıca hiç de küçümsenmeyecek nispetteki bazı kişilikleri“Ahlak”ı zamanla değişebilen,devrin gidişatına göre şekil değiştirebilen bir “Tellaki” olarak mütalaa etmektedirler.Halbuki ahlak bir görüş değil başlı başına bir unsurdur.Aynı şekilde insan hakları,özgürlükleri ve de bakış açılarıda buna dahildir.İnsan hakları, genel olarak ele alındığında, bütün insan varlıklarının insan onuruna yaraşır biçimde davranılma hakkı bulunduğuna işaret eder.

İnsan hakları kavramı, insanların kendilerini gerçekleştirmede ve yeteneklerini geliştirmede özgür oldukları bir dünya tasavvurunu temel alır.Bunun yanında görüyoruz ve fark ettirmeyi umuyorum ki kadın veya erkek,yaşlı veya çocuk,din,dil,ırk ayırmaksızın bu herkes için geçerlidir. Oysa böyle bir ideal dünyada yaşamadığımız açık, ve dolayısıyla hakların somut olarak belirlenmesine 21.yüzyılda olmamıza rağmen hala ihtiyaç duyulmaktadır.

Bir çağın gelişmesi aynı zamanda o toplumdaki insanların gelişmesi demek değildir.Unutmayın ki insan ancak kendini geliştirmekle bir çağ atlar.Demokrasik bir toplum içinde olmak orda yaşayan herkese özgürlükçü bir tutum gösterdiği anlamına gelmediği gibi.Sadece çoğunluğun değil aynı zamanda çoğulcu bir yönetim olmak zorundadır.Umuyorum ki hem gerçekten demokrasi kavramına laik hemde hak,hukuk,din,dil,ırk demeden herkesin eşit ve özgür bir şekide yaşayacağı güzel günler bizi bekliyordur.

Sibel Maksut