MAKEDONYA’ LI TÜRKLERİN SÜRGÜNÜ

Hatırlamak üzere unutmayalım
Türkler Dünya’nın neresinde olursa olsun, 5-6 asır hakimiyetini sürdürmüş olan Osmanlı Dönemi oralarda yaşayan insanların din, dil, ırk, renk ayırmaksızın hepsini huzur içinde yaşatmıştır.
Gayri müslim ve milletlerin haklarını savunmuş ve hiçbir insanın ve milletin hakkını kasten yememiştir, çünkü Türkler inançlı, Allah korkusu olan büyük bir millettir.
Adaletli bir şekilde haklarını, özgürlüklerini korumuştur, yani boğazlarında haram girmemiştir. Fakat gel gelelim 1912 senesinde Balkanlardan daha doğrusu Makedonya’ dan çekildikleri zaman oralarda sonra felaketler gelmiş, zulümler arttıkça artmış insanlık dışı ırkçılık ve sistem baskıları artmış, çatışmalar ve savaşlar sonucu zorunlu göçlere mecbur ettirilen mağdur Türkler’ dir.
Yani cebren zorunlu hatta toplu göçlere mecbur ettirilen insanlar Türkler olmuştur. ( EGZODUS)
Zamanla o topraklardan Türkler zorunlu göç ettikçe oralarda Türkler malesef azınlık durumunda kalmış ve Türkleri oralarda geleni geçeni şamarlamış.
Bugünde oralarda Türklerin durumları üzücü ve vahimdir, azınlık demek alın yazısı demektir, azınlık demek her zaman dikenler üstünde yalın ayak yürümek ve susmak demektir. Bu göçler tesadüfen değildir, batı dünyasının bir sistematik stratejisidir, bu strateji nasıl ki dün imiş bugünde aynı geçerlidir yarın da aynısı geçerli olacaktır.
Amaçları Türkler Avrupa’ da kalmasın, fakat Osmanlı’nın 100 sene fazla geçmesine rağmen zaman gösterdi ki Dünya çapında hakimiyetini sürdürmüş olan Osmanlı çoğrafyalarında oralarda hangi sistemler gelirse gelsin vaziyeti idare edemediler.
Bu yazıyı yazarken ünlü büyük Türk şairi Üsküp’lü Yahya Kemal Beyatlı’ nın “KAYBOLAN ŞEHİR ÜSKÜP” şiiri aklıma geldi.
Şiirinde Kaybolan Şehir Üsküp için hasret çekmektedir büyük Şairimiz, Ruhu şad olsun rahat uyusun büyük şairimiz.
Bende bu güzel şiirine bir kelime eklemek istiyorum “Birgün Zaman Elbette Gelecek Üsküpte Buluşacağız, Üsküp Bizimdir Ve Bizim Olacaktır”.
Eğer ki 1992-1995 senesinde Bosna Savaşları esnasında biz Türkler oralarda olsaydık Bosna’ da daha doğrusu Srebrenitsa’ da katliamlar eminim ki olmayacaktı.
Hatırlamak üzere Srebrenitsa o zaman birleşmiş milletler teşkilatı güvenliği koruması altındaydı ve Hollanda askerlerin oradaki Müslümanların güvenliğini koruyacak yerde, Müslümanları katil Sırpların ellerine teslim ettiler, ve birkaç gün içinde katil Sırp askerleri tarafından 8372 Müslüman avrupa’ nın merkezinde insanlık dışı vahşice, hunharca önce kadınlar tecavüz edildi ve ardından çoğu genç Müslümanlar öldürülüp katledildi.
Ve ne yazık ki gün bugünümüze iki yüzlü batı bu katliamı, katliam olarak kabul etmiyorlar.
Balkanlar da ve diğer dünya coğrafyalarında bugün Müslümanların güvenliği ve gelecekteki güvenli yaşamaları garantisi yoktur.
Biz Türkler 5-6 asır oraların insanların yaşam vaziyetini çok güzel idare ettik, oraları atalarımızın topraklarıdır ve hakimiyetimizi asırlar boyu sürdürdüğümüz her yerde medeniyeti, adaleti, hak ve hukuğu, insanlığı götürdük. Onun içindir ki tarih bizi oralarda çağırıyor, ve bunun için biz Türkler insanlık adına adalet, hak ve hukuk adına oralarda insanların özgürlüklerini temin etmek için oralarda olmamız lazım.
O insanlar huzur içinde yaşamaları lazım, huzur İslamda’ dır, 100 sene fazla bıraktığımız emanet ehil ellerde kalmadı, ve ellerimizle bıraktığımız emaneti zaman geldi geri almamız lazım, o topraklar Evlâd-ı Fâtihân topraklarıdır.
O topraklar bizimdir, ve bu yazıma son vermek üzere iken 1912-1990 yılına kadar Makedonya’lı Türklerin sürgünü zorunlu göç ile ilgili feci bir tablo malzemesi karşınıza çıkacaktır, ve bu malzeme çok özel bir değer taşımaktadır.
Fakat lütfen üzülmeyelim, hatırlatmak üzere unutmayalım çünkü tarih bizi emanetimize geri çağırıyor.

– 1912-1914 yılları arasında 320.907 Türk’ ün Türkiye’ye kovulduğunu görüyoruz.
– 1914-1941 yılına kadar daha 878.907 Türk Türkiye’ ye kovulmuştur.
– 1941-1945 yılları arasında 56.000 Türk Türkiye’ye kovulmuştur.
– Böylece 1912-1945 yılları arasında Türkiye’ ye toplam 1.255.814 Türk kovulmuştur.
– Bu sayıya 1945-1990 yılları arasında 408.000 Türk’ün de kovulduğunu ilave etmiş olursak o zaman 1912-1990 yılları arasında Türkiye’ ye 1.663.814 Türk’ ün kovulmuş olduğunu görmüş oluyoruz.
– Bu rakama bugün Makedonya’ da yaşayan 100.000 Türk’ ü de katmış olursak, Osmanlı Döneminde Makedonya’ da 1.763.814 Türk’ ün yaşamış olduğunu görüyoruz.
– Bu dönemde yani Osmanlı Döneminde Makedon unsurunun sayısı 800.000 civarındaydı, böylece devlet kurucu bir unsuru biz Türkler olacaktık, yani bugünkü Makedonya adı değil Balkan yada Kuzey Balkan veya Avrupa Türkiye’ si olmalıydı.

Türkler gelsin ki güzel günler gelsin.

NOT: Osmanlı Döneminde Makedonya’ nın nüfüsü 3. milyon civarındaydı bu nüfüste 1.763.814 Türk’ tü

Saygılarımla Mehmet Gezgin