Gostivar’ın “Mustafa Kemal Atatürk İlkokulu” Müdürü Nuri Mazlam : “ Bütün olumsuzluklara rağmen başarılı bir eğitim yılı geçirdik

 

 

Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’nin Türkçe eğitim veren en köklü ve en büyük okullarından biri olan Gostivar’ın “Mustafa Kemal Atatürk İlkokulu“nu Vardar Press ekibi olarak ziyaret ettik. Geçtiğimiz eğitim yılında tam 1350 öğrenciye eğitim veren okul, TİKA tarafından yenilenmesiyle birlikte, gerçekten de eğitim şartlarına uygun tamamen Gostivar’ın en elverişli ilkokulu. Geçtiğimiz 2019/2020 eğitim yılında görev başına gelen okul müdürü Nuri Mazlam bizleri okul kapısında güler yüzle karşıladı. Koronavirüsten korunma tedbirlerine de oldukça önem veren müdürle tedbirlere uygun bir şekilde keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Şimdi de soru-cevap şeklinde geçen söyleşimizi olduğu gibi aktarıyoruz.

Sayın müdür, öğretmen olmaya nasıl karar verdiniz?

– Bunun için biraz eskilere dönmemiz gerekecek, çünkü arada tam 30 yıllık bir zaman dilimi var. Yaşadığımız dönem ile o zamanki dönem arasında da her açıdan çok büyük farklar var. Mesela şimdi çocuklarımızın üniversite okuması hatta ardından yüksek lisans, doktora tamamlamaları çok daha kolay bir hale geldi. Yugoslavya’da, benim de tam öğrenci olduğum dönemlerde, üneversite mezunu olmak o kadar da kolay değildi. Yanlış anlaşılmamak için kendi neslimden örnek verecek olursam, o nesildeki 24 kişiden sadece dördünün üniversiteye kayıt yaptırdığı, durumu özetler sanırım. Ne var ki, geri kalan 20 okul arkadaşımdan usta zanaatkarlar yetişti. Bu gün baktığımızda ise herkes üniversite okurken, zanaatların çoğu, çırak, usta yetişmediği için unutulmaya yüz tütüyor, zamanla kayboluyor. Öğretmenliği neden seçtim konusuna gelirsek, o zamanlarda öğretmen olmak iyi bir iş fırsatıydı, diyebilirim. Ben de kaydımı beş yıllık teknik bilgisayar bölümüne yaptırıp lisansımı Üsküp’te tamamladım. O zamanki ismiyle Petre Yovanovski olan, şimdi de Mustafa Kemal Atatürk ismini taşıyan ilkokulda öğretmenliğe başladım. Geriye dönüp bakınca da dile kolay aradan 30 yıl geçtiğinin farkına varıyorum

Müdürlüğün getirdiği sorumluluklar nelerdir?

– Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, ekip işi çok önemli. Bizler de sorunlarımızı ekip halinde gidermeye, çözmeye gayret gösteriyoruz. Diğer taraftan müdürlük gibi sorumluluğu da 30 yıl eğitimin içinde olmama ve tecrübeme güvenerek üstlendiğimi söyleyebilirim. Şu anda kadromuzda bulunan öğretmenlerden bazıları benim yetiştirdiğim öğrencilerden oluşmaktadır, bununla gurur duymamın yanında ben hepsine eğitimci gözüyle bakıyorum ve mevkidaşlar olarak elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Yeri gelince genç mevkidaşlarıma tecrübemi aktarıyorum, yeri gelince de emektar mevkidaşlarımın tecrübelerinden faydalanıyorum. Henüz bir yıl olmasına rağmen, ben müdürlüğüm esnasında olumlu bir hava yakaladığımızı düşünüyorum. Öğretmen arkadaşlarımla iletişimimiz üst seviyede, ortak bir şekilde sorunlarımızı belirleyerek hep beraber çözüm yolları arıyoruz. Örnek verecek olursam, kimya dersi için bir laboratuvar oluşturmamız şart, yani eğitimin gerektirdiği bütün şartları öğretmenlerimize sunmak asıl amacım. Zaten TİKA sayesinde okulumuz çocuklara çok elverişli bir bina haline geldi. Öğrenci sayımızın memnun edici sayıda olduğunu da varsayarsak sınıf sayılarını çoğaltıp istihdam konusunu da artırmaya özen gösteriyoruz.

Okulunuzda olmazsa olmaz dediğiniz şeyler?

– Kaliteli eğitim olmazsa olmaz diyebilirim. Sonrasında disiplini olmazsa olmazların içerisinde sayabilirim, ebeveyinlerimizin de bu hususta bizlere yardımcı olmaları gerekmektedir. “Sağlıklı ruh sağlıklı bedende bulunur” deyiminden yola çıkarak öğrencilerimizin fizik aktivitelerine de katılmaları çok önemli. Zaten, okulumuzda yeni bir spor salonumuz var. Bundan başka kültür etkinlikleri düzenleyerek öğrencilerimizin bu etkinliklere katılmasını sağlıyoruz. Sosyalleşme de çok önemli, bizler de Türkiye’den olsun, Balkan ülkelerinden olun kardeş okullarımızla öğrencilerimizin bir araya gelip sosyalleşmelerine özen gösteriyoruz.

Koronavirüs salgını okulunuzu ve eğitimi nasıl etkiledi?

– Koronavirüs tüm dünyayı etkisi altına alan bir salgın ve normal olarak bizleri de etkiledi. Devletimizin almış olduğu tedbirler kapsamında da 11 Mart tarihinde okulumuzu kapattık ve eğitime kısa bir süre ara verdik. Herkes bir bilinmezin içindeydi. Çok geçmeden Eğitim Bakanlığının çizdiği kararlar kapsamında online eğitime geçiş yaptık. Bu noktada hem öğretmenlerimizi hem de öğrencilerimizi sarfettikleri emek ve çabalarından ötürü tebrik etmek isterim. Online eğitimde gösterdikleri büyük ilgi sayesinde, son üç ay derslerini hiç aksatmadılar. Bu yüzden de geçtiğimiz eğitim yılını verimli ve eğitim adına başarılı bir yıl olarak değerlendirebilirim. Kaldı ki, online eğitim yöntemi hem devletimiz için hem de biz öğretmen ile öğrenciler için deneyimi olmayan yeni bir şeydi. Her şeye rağmen okulumuzda eğitim veren öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin hiçbirinin koronavirüse yakalanmaması bizi gerçekten sevindiriyor. Birinci sınıflara kayıtlarımız da başladı, sizlerin de şahit olduğunuz gibi bütün tedbirler gözönünde bulundurularak kayıt işlemleri devam ediyor. Zaten ben devamlı görevimin başındayım ve hep birlikte bunların üstesinden gelmeye uğraş vermekteyiz. Koronavirüsün benim müdürlüğümün ilk yılına denk gelmesi de benim dört yıllık proğramımı uygulamamda bazı engellere neden oldu. Bu da benim şansım.(Gülüyor.)

Son olarak Vardar Press okuyucularına neler söylemek istersiniz?

Öncelikle Vardar Press Haber Portalı vatanımıza milletimize hayırlı, uğurlu olsun. Medya bizim için çok önemli. Ayrıca bu söyleşi için ekibinize teşekkür ederim.
Son olarak koronavirüs hakkında tüm halkımızı tedbirli davranmaları konusunda sağduyulu olmalarına davet ediyorum. Salgından bir an önce kurtulmamız dilekleriyle, bir kez daha teşekkür ediyorum

 

Röportaj: İlker Yusuf

Fotoğraflar: Onur Baki

                     Onur Hüseyin